16 Ağustos 2010 Pazartesi

Dengbejlerin şahı,Dengbej Şakiro

Dengbej olarak Şakiro, klasik klam ve stranların geçmiş ve geleceği için derin bir zenginliğe sahip önemli köşe taşlarından biridir. O sadece halk arasında değil bibirini rakip olarak gören dengbejler içerisinde de sevilip saygıya değer görülmüştür. Misal ünlü dengbêjlerinden -aynı zamanda Koma Şîrvan’ın da kurucusu olan- Kazo, ‘Şahê Dengbêjan’ (Dengbêjlerin Şahı) olarak adlandırdığı Şakiro ile yaptığı bir mülakatta:
“Yeryüzünde bugüne kadar gelmiş geçmiş dengbêjlerimiz içinde Şakiro ilk sırada yer almazsa, mutlaka ikinci sırada kendisine yer bulur… Bir öğün beraber kaldık ama bu yarım günlük süre zarfında büyük bir ‘awaz’ ile beraber olduğumun farkına vardım. Sıcak kanlı ve hoşsohbet birisi idi. ‘Dîwanbir’ (Geniş oturumları yöneten kişi) olduğundan, bulunduğu bütün topluluk ve divanları idare edip yönetirdi…!” diyerek sevgisini gösteriyor.

Öte taraftan Dengbêj Zahiro ise Şakiro için:
“Şakir, dünya tatlısı biriydi. Gözümdü o benim. Diwanxane ve civatların adamı, Sercivat ve Serbêjeydi. Birçok dengbêj gölgesinde kaldığı için onu kıskanırdı. Oysa dostlarını severdi. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Hepimizden daha iyi ve daha dengbêjdi…” diyor

Şakiro sadece Türkiye Kürtleri arasında tanınan bir dengbêj değil, Kürtçe konuşanların olduğu her yerde ‘delalê ber dilan’/Gönüllerin Sultanı sıfatına laik görülmüştü. Mesela İran Kürtleri arasında Şakiro bir efsane olmakla birlikte, yaşamı onlar için farklı kılan önemli bir etkendi. Urmiye’den tutun, Senendec, Mehabad ve Kirmanşah’a kadar, özellikle kırsal kesimlerde insanlar birkaç ‘Soran’ Goran”bêj ile beraber Şakiro ile yatar Şakiro ile kalkardı. Aslen Urmiyeli olan Gazeteci İkram Balekanî, Şakiro’nun İran Kürtleri arasında ne anlama geldiğini şu sözlerle dile getiriyor:
“Her Kürdün evinde mutlaka Şakiro’nun kaseti vardır. Ben bile onun kasetleri ile büyüdüm. O doğudakiler için Kewê Ribat/ Rabat Kekliğiydi. Her ne kadar ünlü dengbêj ‘Xalê Birê’ Urmiyeli idiyse de, Şakiro kadar sevilip sayılmıyordu. Kısaca o, sevdalı gençlerin derdine derman; yaşlılar içinse bir efsaneydi…”

Her ne kadar dengbêjler birbirlerini sevmez ve sürekli birbirlerini karalayan profiller çizse de, doğrusu bu sav Şakiro’ya karşı olan sözlerde geçerliliğini yitiriyor. Buna çarpıcı bir örneği de Garzan’ın güçlü sesi Dengbêj Salihê Qubînê’den verelim:
“Ölümünden sonra klamlar öksüz kaldı. Ondan sonra onun klasında izini takip edecek dengbêjlerin çıkacağına inanmıyorum. klamlarını iki ‘hawîn”‘ (hahî hahîîî) üzerinden söylerdi. Bu tarzda klam söyleyen çok az dengbêj var…”

1996 yılında kılam ve stranlarını geride bırakarak aramızdan ayrılıp gitmeden önce kendisiyle görüşmek isteyen gazeteci Rahmi Batur’un mülakat teklifini reddetmiş, sorularını cevapsız bırakmıştı. Bunun sebebini ise:

Kürtler, dengbêjlerine sahip çıkmıyor. Bir Veysel (Aşık Veysel) vardı. Ona sahip çıkıldı. Ama bir Reso’muz vardı, hepimizin ustası… Aç öldü..!” diyerek tepkisini dile getirmişti. (K: Salih Kevirbiri)

Şakiro,büyük dengbêj Evdalê Zeynêve Reşo’dan sonra gelen, güzel bir sese sahip olmasından dolayı, halk tarafından ‘Kewê Rıbat’ (Rabat Kekliği) adıyla anıldı. Ünlü bir klasik kürt müziği sanatçısı Şakiro (Şakir Deniz) Kürtçe’nin konuşulduğu bütün bölgelerde tanınmış, büyük dengbêj Reso’nun ‘şagirt’ (öğrenci) olup eğittim almıştır.
Her ne kadar halk arasında Erzurum Karayazılı olarak bilinse de, o aslen Ağrı Patnoslu’dur ve ‘Şakirê Mezin’ ya da babasından dolayı ‘Şakirê Bedîh’ olarak da tanınıyor. (Belki gereksiz bir bilgi ama -meraklısı için- Şarkıcı Özcan Deniz’in amcası olduğunu belirtelim) Bilindiği gibi Dengbêj’ ya da başka bir söyleyişle ‘Goranibêj’lerin Kürt halkı üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Artık bugün yüzlerce aydın ve dil bilimcisi tarafından da dile getirildiği gibi Kürt kültür, edebiyat ve dili dengbêj’lerin sayesinde ayakta kalmış ve yok olmaktan kurtulmuştur. Bu söz avcıları, Mezopotamyanın resmi olmayan halk tarihini, acılarını, aşklarını ve savaşlarını ezberlerinde tutan, bir çeşit canlı tarih ve kültür elçileridir.

Hiç yorum yok: